23 Şubat 2016 Salı

Osman Evcan'ın Açlık Grevi ile ilgili Mektubu

Devletin en korkunç yüzü hapishanelerin ağırlaşan koşulları altında direnişine devam eden Osman Evcan’dan açlık grevine başlamasının nedenleri ve açlık grevinin talepleri ile ilgili bir mektup aldık:

Merhabalar,

Sağlıklı, güzel, özgürce yaşamlar diliyorum, sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

Bilindiği üzere 05 Şubat 2016 tarihinde Kocaeli 1 No’lu F-tipi Cezaevi’nden sürgün sevkim yapıldı. Gitmek istemediğim halde bu cezaevine zor kullanılarak götürüldüm.

Kocaeli 1 Nolu F –tipi Cezaevi’nde açlık grevi eylemiyle kazanmış olduğumuz VEGAN BESLENME HAKKIMIZ, sürgün sevk yapıldığım Silivri 6 Nolu L-tipi Cezaevi’nde tümüyle gasp edildi, yok edildi. Zaten sürgün sevkinden amaçlanan şey de hak ihlalinin sürgün edildiğim Silivri 6 Nolu L-tipi Cezaevi’nde uygulamaya sokulmasıydı. Uygulanması düşünülen tasarı bu cezaevinde hayata geçirildi.

Bu cezaevine geldiğim günden itibaren yaşanan hak ihlalleriyle karşılaşmış oldum. İnsani olmayan bu uygulamaların ve hak ihlallerinin son bulması için Cezaevi Müdürlüğü’ne defalarca dilekçe yazmış oldum. Şu ana kadar bu dilekçelerime hiç yanıt verilmedi. Hak ihlalleri de son bulmadı ve devam etmektedir.

İnsani hak ihlallerinin son bulması için 15 gündür yaptığımız görüşmeler, diyaloglar, yazmış olduğumuz talep dilekçelerimiz sonuç vermemiştir. Hak ihlalleri hala devam ediyor. Uygulanan hak gasplarına, hak ihlallerine karşı çıkmak ve insani haklarımızın iadesi için bugünden itibaren (22 şubat 2016) süresiz açlık grevi eylemine başlamış bulunmaktayım. Hak ihlalleri son bulana kadar ve insani yaşamsal haklarımız iade edilene kadar açlık grevi eylemimi sürdürmüş olacağım.

Süresiz Açlık Grevi Eylemimin talepleri;

1. Kocaeli 1 No’lu F tipi cezaevi’nde açlık grevi eylemiyle kazanmış olduğumuz vegan beslenme hakkımız bu cezaevinde tümüyle yok edilmiştir. 
Oysa bu haklarımızın verilmesi Süresiz Açlık Grevi eylemiyle ve kamuoyunun destek ve dayanışma eylemleriyle kazanılmış meşru, yasal, hukuki, temel insani hak niteliğindedir.
Bu insani hakların oluşması eylemlilik süreci içerisinde ve Adalet Bakanlığı’nın kabulü ve oluruyla, karşılıklı yapılan diyaloglarla sağlanmıştır. Belli temel haklar konusunda anlaşmaya varılarak Vegan Beslenme Sorunumuz çözülmüştü.
Kazanılmış temel , insani Vegan Beslenme Hakkımız, sürgün sevk yapılarak yok edilmek isteniyor. Bu hak ihlali Kocaeli 1 No’lu F tipi Cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığı tarafından tasarlanıp sürgün sevk yapılarak amaçlanmıştır. Uygulama alanı ise Silivri 6 No’ lu L-tipi Cezaevi kurumudur.
Sürgün  sevkle tasarlanan, kazanılmış, meşru hukuki, insani VEGAN BESLENME HAKKIMIZIN ihlalinin son bulmasını istiyoruz.
Dolayısıyla da;
a-) Dışarıdan, Vegan Dükkan’dan ihtiyacımız olan vegan gıdaları ve ürünleri sipariş yapıp kargo ile tarafımıza gönderilme hakkımızın bu cezaevinde de insani, yasal, meşru bir hak olarak kabulü ve uygulanması sağlanmalıdır. 
b-) İç kantine vegan-vejetaryen tutsakların ihtiyaç duydukları vegan gıdalar, ürünler getirilmeli, satışa sunulmalıdır. 
Bu sorunla ilgili olarak vegan-vejetaryen tutsakların ihtiyacı olan vegan ürünleri bir liste
hazırlayarak Cezaevi Müdürlüğü’ne iletmiş olduk. İhtiyacımız olan bu vegan ürünlerin iç kantinde bulundurulması ve satışa sunulması yapılmalıdır.
c-) Cezaevi sebze-meyve kantininden vegan- vejeteryan tutsakların ihtiyacı olan çiğ sebzeleri(karnabahar, kara lahana, patates vb.) satın alabilme olanağı ve hakkı sağlanmalıdır. 
d-) Vegan-vejetaryen tutsaklara haftalık olarak ve topluca mevsimlik çiğ sebze iaşe bedeli kapsamında hakları olarak verilmelidir.
Mevsimlik çiğ sebzeler; brokoli, karnabahar, kara lahana, pırasa, patates, havuç, maydanoz, marul, dereotu vb.
Mevsimlik olmayan sera ürünü sebzeleri (domates,yeşil biber, salatalık,vb… ) ve konserve ürünü sebzeleri yemiyoruz, kabul etmiyoruz. 
e-) Yeterli düzeyde tahıl ürünü gıdalar, bakliyat ürünü gıdalar haşlanmış olarak yağsız, tuzsuz tarafımıza verilmelidir. 
f-) Vegan-vejetaryen tutsaklara yemeklerini yapabilmeleri için bulundukları odalara ELEKTRİK OCAĞI verilmelidir. 
2. 05.02.2016 tarihinde sürgün sevk yapılarak Silivri 6 No’ lu L-tipi Cezaevine götürüldüm. O tarihten itibaren havalandırması olmayan müşahede kısmında tutulmaktayım. Bu uygulama insani ve hukuki olmayan baskıcı, otoriter bir uygulamadır. Tutsakları sindirmeye, baskılandırmaya, yıldırmaya yönelik bu tür uygulamalara son verilmelidir. Havalandırma bahçesi olan yeni bir koğuş açılmalıdır. 
3. Hapishane giriş-çıkışlarında x-ray kapısından geçerken görevli memurlar tarafından ayakkabılarımız çıkarılıyor ve terlik giymeden geçiş yapmamız isteniyor. Bu uygulamaya son verilmelidir. X-ray kapısından terlikle geçiş uygulanmalıdır. 
4. Bulunduğumuz odaların içine tutsakları gözetmek, denetlemek, röntgenlemek için KAMERA yerleştirilmiştir. Kamera uygulaması siyasi tutsakların yaşamlarına yönelik bir saldırı girişimidir. Bu uygulamaya son verilmelidir. 
Bu uygulamaya karşı çıkıp KAMERAYI İŞLEVSİZLEŞTİRDİĞİNİZDE keyfi disiplin cezası soruşturması açılmaktadır. Şu an üç kez disiplin cezası soruşturması açılmıştır. Bu cezai yaptırımlar insani temel haklarımızın yok edilmesini amaçlamaya yöneliktir. Tutsaklara açılan bu tür disiplin soruşturmaları tümüyle iptal edilmelidir. 
5. İstediğimiz gazeteleri, dergileri dış kantinden satın alamıyoruz. İstemiş olduğumuz gazeteleri, dergileri sipariş edip dış kantin aracılığıyla satın alabilme olanağı ve hakkı sağlanmalıdır. 
6. Her odaya 10 adet kitap veriliyor. Beraberimizde getirmiş olduğumuz tüm kitap, dergi vb. dokümanlarımız sınırlama yapılmadan tarafımıza verilmelidir. 
7. Diğer cezaevlerinde, cezaevi idaresi tarafından odalara verilen duvar panosu, masa, sandalye, ahşap komodin vb. demirbaş eşyalar bu cezaevinde tutsaklara para ile satılmaktadır.  Bu keyfi uygulamaya son verilmelidir. 
8. Ailelerimize ve yakınlarımıza yazmış olduğumuz; faks, APS’li mektup, taahhütlü mektup, iadeli-taahhütlü mektup iletilerimizin postaneye yatırıldığında karşılığında verilen PTT dekontları Barkot Numaralarını içeren küpürleri tarafımıza verilmemektedir. Bu  uygulama keyfi,  hukuk dışı uygulamadır. Bu keyfi uygulamaya son verilmelidir. 
9-      Mevcut cezaevi kurumu televizyon merkezi yayın programında İMC TV ve YOL TV kanalları yoktur. İMC TV ve YOL TV kanallarının da cezaevi genel merkezi yayın programı içine dahil edilmesi istemimiz kabul edilmelidir. 
10-   Haftalık telefon hakkımızı kullanırken o gün ailemiz evde olmadığında ve telefona yanıt veremediğinde sonraki gün bu hakkımızı kullanma olanağı tanınmamaktadır. Dolayısıyla da hak ihlali yapılmaktadır. Bu uygulamaya son verilmelidir. Haftanın sonraki günlerinde ailelerimizi tekrardan arayıp telefon iletişimini yapabilmeliyiz.
Bu sorunlarımızı ilgili kurumlara iletip çözümü doğrultusunda girişimlerde bulunulursa sevinmiş olurum. Teşekkür ediyorum.

Sevgi ve saygılarımla
OSMAN EVCAN

6 NO’lu L Tipi Cezaevi B-9 üst kat müşahede kısmı Silivri-İstanbul

Kaynak: ABC İstanbul

22 Şubat 2016 Pazartesi

Vegan Anarşist Tutsak Osman Evcan Yeniden Açlık Grevinde


Sürgün, çıplak aramalar, hücrelerde kamera, mektup, ziyaretçi yasağı, vegan yemek engeli gibi baskılara karşı geri adım atmayan Osman Evcan 22 Şubat 2016 itibariyle süresiz açlık grevine başlamıştır. Çünkü korkmak, boyun eğmek, rıza göstermek bedenleri devletin gücünün ağırlığı altında ezdirmektir. Devletin sistematik baskılarla politik bireyleri kişiliksizleştirme çabası Osman’ın direnişinin altında ezilmeli. Mahkûmları yok etme siyasetini ceza ödül üzerine kuran devletle orta yol yoktur. Osman Evcan’ın savaşı otoriteyledir. Otoriteye teslim olmadığını, kabullenmediğini göstermesinin tek yolu bedenini ortaya koymaktan geçer. Politik kimlikleri cezaevi uygulamaları ile değil ancak öldürmekle parçalayıp bölebilirler.
Devlete gözetime ve denetime karşı Dışarıda ve içeride mücadele eden herkesi Osman Evcan'ın mücadelesine ortak olmaya çağırıyoruz.

Özgürlüğün yeşermesi için isyan gereklidir.

Hücrelere ateş!

Abc İstanbul

Kaynak: ABC İstanbul

İtalya: Tren Hattına Kundakçı Sabotaj


Kasımın 19 ve 20 arasındaki gecede biz Turin-Milan hattının parkurlarına yar iletken üzerine bir kundakçı aygıt yerleştirdik.

Sistemin dokunaçlarına sabotaj ile ileri!

Sermayeye Ölüm.

Devlete Ölüm.

Alıntı: War On Society

Volos, Yunanistan: Anarşist tutsak Panos Aspiotis ile dayanışma bağlamında doğrudan eylem


5 şubat 2016 pazartesi günü erken saatlerde, biz Panagiotis Aspiotis'a yapılan işkenceye azami tepki olarak, Volos'da Defteras Noemvriou caddesinde bulunan 2 ATM'yi ateşe verdik.
Polisler, hakimler,
Ellerinizi savaşçılardan çekin
Anarşistler

Not: Anarşist tutsak Panos Aspiotis, ateşli silah bulundurmak suçlamasıyla, 2 yıl kaçak olarak yaşadıktan sonra, Ekim 2015'de merciler nezdinde gönüllü olarak karşılarına çıktı ve tutsak alındı. Hapishanede aylarca DNA vermeyi reddetti.
8 şubatta yargıç karşısına çıkmak için, 6 Şubat 2016 tarihinde hapishaneden transfer edildi. Ancak taşınma olmayarak, tutsak transfer bölümüne getirildi ve burada anti-terör birimi zorla DNA örneği almaya çalıştı. Kameraları olmayan bir hücrede saldırıya uğrayarak, kaburgaları kırılmış bir şekilde polisler zorla DNA örneği aldılar ve DNA örneğinin alındıktan sonra bile dövmeye devam ettikleri belirtiliyor.


Yunanistan: CCF FAI/IRF'in 250 saldırısı ile yargılanan Panagiotis Argirou tarafından metin "Sonsuza dek Suçlu"



SONSUZA DEK SUÇLU

Otoriteye yönelik nefreti ateş, patlayıcı ve mermiler ile nefretle ilişkilendirmeyi, kendi fikir ve değerlerine şiddetli bir biçim vermeyi seçen anarşist tutsakların davası, Anarşist İsyan ve Egemenliğin Dünyası arasındaki savaşın bir başka örneğidir. Bu yüzden, böyle bir davanın sonuna ulaşmak, üst üste üçüncü kez Ateş Hücreleri İttifakı doğrudan eylem anarşist grubun bir üyesi olarak eylemlerimle yüzleştiğimde, duvarların dışında her anarşist yoldaş ile tekrar buluşmak üzere sözcüklerime duyulan ihtiyacı hissediyorum.

Ben illegal özgürlük yolunda bir atılım yaptığımda, şu ana kadar Ateş Hücreleri İttifakı'nda yer alıp anarşist eylemi devam etmeyi seçerek, Eylül 2009'dan bu yana, altı yıl oldu. Somut zaman ve alan ve esaret boğucu gerçekliği arasında geçen beş, altı yıl. Dikenli tellerin dikenleri ile oyulmuş gökyüzünün bir parçası altında çevrili bitmek bilmeyen kilometrelerce ilerleyen 1825 gün. Yaklaşık 1825 gün gün batımından önce kilitli.

Anarşist eylemin vahşi sokaklarda dolaşıp, uzakta düzenliliği paramparça eden saldırının o güzel anlarına beş yıl kaldı. Önceden belirlenmiş ziyaret saatleri ve günlerin pancerelerde yansımasıyla başlayan, "tekrar bir araya gelebiliriz" umuduyla hapishanenin eğişini geçmesiyle yaşayan bunca insanın portrelerini bir bulmacayla tamamlayıp, yoldaşlar, dostlar ve sevdiklerinin görünüşüne beş yıl.

Henüz bu beş yıl içinde buna değer olup olmadığını şüpheyle geri baktığım tek bir an olmadı. Çünkü değer ve anarşist isyanın güzelliği mahkeme hükmünün soğukkanlı matematiksel yeri olamaz. Sürekli kovuşturmanın beş yılı içinde, yıllardır bana dayatılan cezaların, mahkemelerin bu zırlı olmayan ülkede daha fazla sürgün, daha fazla yıl eklemek için, tekrar tekrar sürekli aynı şey ve aynı suçlamalarla tekrar edip geçirdiğim davalarda, seçimlerim ve Ateş Hücreleri İttifakı ve onun genel eylemine katıldığım için hala gururla devam ediyorum:

Terörist, terörist, terörist...

BÖYLECE, EĞER BÖYLE DÜŞÜNÜYORSAN BU İŞLER BÖYLE. 

Çürümüş medeniyetleriniz için
Temsil ettiğiniz idealler ve değerler için
Kariyerinizin inşaasının basamağı üzerindeki korku ve vahşetleriniz için

BİZ HER ZAMAN TERÖRİST OLACAĞIZ 

Çünkü esir olmalarına rağmen kalbim anarşist komploları olan, otoritenin kültürüne karşı hazırlanan, sonra monotonluğu ateşe vermeyi isteyen, sonra herhangi bir şekilde sürekli anarşist ayaklanmayı tahrik eden ve sonra egemenliğe saldırı ve bu nedenler için sınırlarda yaşayan her yerde.

BİZ HER ZAMAN SUÇLU OLACAĞIZ 

Ateş Hücreleri İttifakı'nın tüm eylemlerine gelince, ben kendi yaşamımın parçası olduğum gibi bunun bir parçasıyım. Ancak, bu sadece benim ve yoldaşlarım ve, hiçbir şekilde onların işlerindeki adli otoriterlere yardımcı olmaya isteklilikle ilgilidir. Ancak aktif olarak anarşist ayaklanmaya karşı savaşta yardım eden tüm hakimlerin sorumlulukları emeklilik ve her zaman onların ardından gideceğini akıllarında bulundurmalılar.

Ve her zaman yıllar boyunca anarşist isyanın patikalarında yürümek ve onların arzularını silahlandırmayı seçeceğimin farkında olduklarını tarihten biliyorum. Belki de zaten gölgelerde hareket eden ya da belki geleceği oraya taşıyan tüm yoldaşlara, ara sıra özgürlüğün bazı anılarını hissettiğimde bu devam etmekte olan Sürekli Anarşist isyanın bana hatırlatan anarşist saldırılar yoluyla olduğunu söylemeliyim.

Yani şimdi bile gurur duyuyorum, esaretin beş yıl ardından  ve hala çift beton katmanları ve dikenli teller, duvarların üçlü satırları ile güçlendirilen, çatlakların içinden bağırabiliyorum:

TEK BİR MİLİMETRE GERİ ADIM ATMAK YOK 
HAKİMLERİN KAFALARINA 9 MİLİM

Panagiotis Argirou
Ateş Hücreleri İttifakı'nın gurur üyesi - FAI/IRF

Alıntı: 325 -  Kaynak: Inter Arma

12 Şubat 2016 Cuma

Civitavecchia: Mahkemeye patlayıcılı saldırı için FAI/FRI Tebliği (İtalya)


Nefret ve meydan okuyan kalbim
Yeryüzünün güçlü,
Kolum korkak baskıcıya savaşı gösterir
(Asi aşk - Pietro Gori)

Biz daimi küresel savaş, zalimlerin arasındaki sürekli bir savaşta bir devletin içinde yaşıyoruz, egemenliğin ana ve ikincil karakterlerini biliyoruz ve bunu biliyoruz.

Şu an biz toprakların  militaristleşmesi, ticari ve tüketimin asayişinin savunmasındaki kontroller ve garnizonun artışını, zengin ve zengin Batı'nın sokaklarda tankların geçişini ve askerine tanık oluyoruz.

Bu grev değişiklikleri hatta en uyuşuk haldeki fikirler, fakat küresel kontrolün stratejisi bizi sindirmek için çalışacak.

Sömürülenler, soylular arasında, burada bireylerin iki sınıfı vardır. Tek bir sınıftan olanlar, ne olduklarını ve onların ne olabileceğinin farkında değil, geldiği gibi hayatını sonlandırmak, onlar köle olmak için doğmuş olduğuna inanmak, ve emeklerinin karşısında onlara verilen çok azıyla yetinmek. Fakat burada diğerleri var, tam aksine, düşünmek, çalışmak, ve ki o, onlar konusunda bakarak, sosyal suçları keşfetmek. (Auguste Vaillant)

Biz bu küresel savaşın böylesine net ve keskin taraflı olduğunu inanacak kadar çok dar görüşlü değiliz. Biz özgürlüğün düşmanlarını tanımak gibi, biz her gün hayatlarının bir parçasını vermeye istekli olanların öfke ve hoşgörüye dayanamıyoruz. Bu hiçbir devrim için çalışmayarak kendimizi aldatmadığımızın nedeni budur. Biz sadece nihayet her türlü yükten kendimizi özgür bıraktığımızda ve güce saldırmaya karar verdiğimizde deneyimlediklerimizle anarşi gerçekleşebildiğini açıkça görüyoruz. Hissettiğimiz bir deneyimi biz anarşist tohum FAI/FRI genişlemenin projesine katılan tüm dünyadaki yoldaşlar ile paylaşıyoruz.

Bu gece biz  bölge boyunca dağınık devlet baskısının önemli yerlerinden birinde yerleştirilen patlayıcı ile bu tohumu diktik: Civitavecchia'nın mahkemesi. Biz özgürlüğümüzü kendi ellerimize almaya karar verdik. Biz araçları biledik, taktikleri analiz ettik, çünkü biz anarşi için susadık, ve biz sabırsızız.

Mahkeme ve cezaevleri sadece egemenliğin karakollarıdır; Onlar kınama, suçluluk, hapis ve dışlanmışlığın damgası ile küresel kontrolün emirlerine uymayan, devlet ve yetkililer damgaladığında, bu yerler sadece sembolik değil, fakat fizikseldir.

Kutsal kapılar merhamet ve şefkat gibi sefil duyguları yaymaya çalışırken, biz özgür hayatın aşkı ile bağdaştırabilmek üzere gerçek nefretin motivesine izin vererek ideolojik ve gerçek duvarları yıkmaktır. Bugün biz kalbimizin bazı boşluğunda, kilit altında ya da kaçak olanlar gibi, kaybettiğimiz yoldaşların deneyimlerini taşımak istemediğimize inanarak hareket geçtik,  fakat onları serbest bırakmak için, isteklerimiz sıcakken, ellerimizi kolumuzu onlara bırakarak.

Bu tebrik neşeli bilinçli yıkımın yayılmasına katkıda bulunan teslim-olmayan yoldaşlar ve tutsaklaradır.

BÜTÜN DÜNYADAKİ ANARŞİST TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK!
CEZAEVLERİNE YANGIN! MAHKEMELERE KARA BARUT! 
YAŞASIN FAI/FRI!


FAI/FRI, Sıra dışı yıl için havai-fişek komitesi

Alıntı: Act for Freedom Now

Ateş Hücreleri Komplosu ile Dayanışma Afişi


Afişte yazan:

"ÖZGÜRLÜĞÜN TÜM DÜŞMANLARINA KARŞI

ŞUBATIN 15'İNDE KAÇIŞ PLANI GİRİŞİMİ İÇİN CCF YOLDAŞLARA KARŞI DAVA BAŞLAYACAK

ONLARIN SUÇLANAN YAKINLARI ATHENA TSAKALOU, EVI STATIRI VE CHRISTOS POLIDOROS İÇİN ÖZGÜRLÜK.

ATEŞ HÜCRELERİ KOMPLOSU VE ANGELIKI SPYROPOULOU İLE DAYANIŞMA"

9 Şubat 2016 Salı

Almanya: Park Halindeki Lüks Araçlar Ateşe Verildi


Berlin Gleisdreieck Park’da park halinde ki 28 lüks otomobil maskeli ve bisikletli kişilerce ateşe verildi.

Cumartesi günü (06.02.2016) meydana gelen olayda polisin iddialarına göre 400 bin euroluk hasar meydana geldi. Görgü tanıklarına göre 20 – 30 kişiden meydana gelen maskeli ve bisikletli bir grup  araçları ateşe verdi ve ardından iz bırakmadan olay yerini terketti. Evlerin camlarında, bahçe çitlerinde ve çok sayıda araçta ciddi hasarlar meydana gelirken eylemi henüz üstlenen olmadı.

Eylemle ilgili olarak indymedia sitesinde yer alan haberde eylemin artan polis baskılarına karşı gerçekleştirildiği söyleniyor. Başka bir web sitesinde ise “soylulaştırma” adıyla kent yoksullarının kentin dışına itilmesi nedeniyle böyle bir eylemin gerçekleştirildiği yazıyor…

Kaynak: İsyandan 

5 Şubat 2016 Cuma

Şili: Aşırı sağcı parti UDI ofisine molotoflu saldırı


29 Ocak 2016 saat sabah 4:00 sularında maskeli bir grup Santiago’da aşırı sağcı parti Unión Demócrata Independiente’nin (UDI) merkez bürosuna molotof kokteylleriyle saldırdı.

Binanın duvarında kundakçı bir bomba patlarken, yangın çıktı ancak itfaiye ekipleri hızla olay yerine gelerek yangını söndürmeyi başardı. Hemen ardından PDI (Soruşturma Polisi) olay yerine geldi.

Faşist parti saldırısının ardından herhangi bir gözaltı veya tutuklama olmadı.

Bu eylem daha sonra ‘Anteo Zamboni Kundakçı Hücresi’ imzasıyla yayınlanan bir bildiriyle üstlenildi. Anteo Zamboni, Bologna’da 31 Ekim 1926’da faşist diktatör Benito Mussolini’ye süikast girişiminde bulunan ancak hedefini bulamayarak faşist bir linç çetesi tarafından katledilen 15 yaşındaki bir anarşistti. Hücre adını Anteo’dan almaktadır.

Alıntı: Sosyal Savaş - Kaynak: Noticia de la Guerra Social

Trento: Silvia, Costa ve Billy’yle dayanışmak için sabotaj (İtalya)

İmzasız bir mail aldık ve şunlar yazıyordu:

“14 Ocak’ta Trento’da 2 adet amplifikatörü ateşe vererek tahrip ettik.

Elektronik kontrolü ve elektromanyetik kirliliği durduralım.

Davaları süren Silvia, Costa ve Billy için.”

*informa-azione sitesinden, actforfree aracılığıyla çevrilmiştir:

Alıntı: Sosyal Savaş


Şili: FAI/IRF tarafından Andrés Bello Üniversitesi’nin Fen Fakültesi’ne kundakçı saldırı


Anarşi için bireyciler çemberi ve FAI-IRF’in Kapibara Grubu hücresi kurumun fen fakültesini tamamen imha eden, 24 ocak erken saatlerde Andrés Bello Üniversitesi’ne karşı kundakçı saldırının sorumluluğunu üstlendiler.

Grup tarafından yayınlanan tebliğe göre, hücre üyeleri kolayca binaya erişti ve potasyum nitrat, benzin ve yağ karışımı içeren bir zaman ayarlı yangın çıkarıcı aygıt yerleştirdi ve daha sonra kolay fark edilmeden ya da yakalanmadan binadan ayrıldılar.

Eylem ABD tarafından rehine tutulan, Transseksüel eko-anarşist tutsak Marius Mason ile ve Şili devleti tarafından rehin tutulan anarşist tutsak Natalia ‘Tato’ Collado ile dayanışma içinde ve uygarlık karşıtı/teknoloji karşıtı perspektif çerçevesinde yürütülmüştür.

Bildiriden çevirilmiş bazı alıntılar:

Patriarkal uygarlığa ve onun tekno-endüstriyel dokusunu daha güçlü ve sürekli vurmak için saldırıların ve grup ve bireylerin koordinasyonunun yaygınlaştırılması çetin ve belirsiz bir yoldur, sadece şu an eylemlerimiz gerçek fikirlerimizi açığa çıkartır. Gözlerimizi kör eden ışık bizim için karanlıktır. Uyandığımız günün şafağında, şafağa daha çok zaman kalmış olacaktır, ancak güneş bir sabah yıldızıdır. 
Kaybettiklerimizi savunan, yeryüzünün tüm bu alçakça sömürülmesini ve tecavüzünü yanıtsız bırakmayan herkesi kucaklıyoruz. 
Bu eylem, bilhassa Marius Jacob Mason ve Natalia Collado’ya küçük bir selamdır. 
Hapishane kafeslerine kapatılmış olan herkese sevgiler ve kuvvet.

Alıntı: Sosyal Savaş - Kaynak: Contra Info 

Lecce: Göçmenlerin sınırdışı edilmesine karşı Poste Italiane’nin ATM’lerine saldırı (İtalya)


“İmzasız gelen bir mailden:

LECCE – GÖÇMENLERİ İTALYAN CİE’SİNDEN HAVA HATLARI ŞİRKETİ MISTRAL AIR’LE SINIRDIŞI EDEN BİR KURUM OLAN POSTE ITALIANE’NİN İKİ ATM’SİNİ TAHRİP ETTİK.

CIE’NİN İÇERİSİNDE VE DIŞARISINDA MÜCADELE EDENLERE ÖZGÜRLÜK

HERKESE ÖZGÜRLÜK”

Alıntı:Sosyal Savaş -  Kaynak: Act for freedom now



Selanik’te iki ATM’ye kundakçı saldırı


Selanik’te 2 ATM’ye yönelik gerçekleştirilen kundaklama eylemlerinin sorumluluğu üstlenildi

18 Ocak Pazartesi şafağında, Sykies’taki Papanastasiou caddesi üzerindeki bir Eurobank ATM’sini ve Ano Poli’deki Olympiad caddesi üzerindeki bir Alphabank ATM’sini yakmaya karar verdik.

Bu eylem saldırı altındaki tüm işgallerle dayanışmak için gerçekleştirildi.

YAŞASIN ANARŞİ!

Alıntı: Sosyal Savaş